Bütün denizlerde boğuldum. bütün ateşlerde yandım. bütün akıl hastanelerinde yattım. dur durak bilmeyen bir kâşif gibi, uzun yollar boyunca yorgun ve terli, suskun ve bilge, aykırı ve sıradan, ölümcül ve doğurgan; aşkla tutkuyu, sadakatle ihaneti, hayatla ölümü, alçaklıkla erdemi, namusla namussuzluğu, yalanla doğruyu hep bir arada gördüm.
Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra da belki birimiz öleceğiz, Diğerimiz hiç bilmeyecek…!